gitme vakti şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gitme vakti şiiri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Nisan 2013 Cumartesi

Bu Ne Absürt Düzmece...


Gün’eşim pencereden sızmasa da yatağımın içine perdeleri aşıp
Sabahın erken, gecenin geç saatinde uyandım güne, gözümdeki perdeleri açıp
Gün de bana uyar mı diye bekledim bir süre
Kıpırdayamadı yorgun bedenim yorganın içinde
Gece geçti ya, gün atlatılır dedim kendi kendime
Bir adım attım halıdaki kadeh deseninin üstüne
Desen de demesen de, bilsen de hınç bilesen de
Yine senle baktım aynadaki şişmiş suretime
Aksim terstir ya, ayna daha tersini gösterir mi yarı açık gözlerime
Bilmem gücüm var mı ki duymaya hep aynı yansıyan sözlerime...
Dolaptaki giysilere takıldı ellerim, parmaklarım kumaştan bedenlerde
Bedenimi eğitmeliydim bu son günlerde.
Düştüm, düşün'düm.
Karar verdim, sarmaşık olacaktım bugün.
Ama biraz da karmaşık...
Şarap kızılı bir ruj sürdüm şarap tadında dudaklarıma,
Utangaç pembesi bir allık yanaklarımda
Keşke çizgiler de olmasaydı alnımın aklarında...
Acı bir “ah” siyahı kalem göz pınarlarıma
Araf grisi bir far göz kapaklarımda...
Dişlerimi fırçaladığım gülümsememi bulamadım yine,
Bugün de buruk bir kat tat kaldı ağzımın içinde.
Toplamak saçmaydı kısa saçlarımı, saçmalar beni vurmadan önce
Vazgeçip giysilerimi çıkarmadan,
Kapıyı ardımda çarpmadan,
Suskunluğumu bölmeden
Topladım kısa saçlarımı da başımın üstündeki yerinde.
Gözlerimi koydum gözlüklerime,
Kulağıma küpe oldu koyu kırmızı biten gece
Bu kez aksine, bakmadım aynadaki aksime
Aksin terstir senin ya, kıyamadım incinmeye
Parfüme rengini de verdin ya ey müstakbel gece,
İyi ki geçtin üstümden erkenden, bedelin komodinin üstünde.
Artık “gitme” vakti geldi,
Ama gittin...